Toplu İşçi Çıkarma

Jan 25, 2016

İşçi çıkarmanın toplu işçi çıkarma sayılması, 4857 sayılı İş Kanunda işçi çıkarılan işyerindeki işçi sayısına, işçi çıkarılan zaman aralığına ve işten çıkarılan işçi sayısına göre belirlenmektedir ve buna ilişkin esaslar İş Kanununun belirtilen maddesinde belirtilmiştir. Buna göre bir işyerindeki işçi çıkarmanın toplu işçi çıkarma olabilmesi için o işyerinde en az yirmi işçi çalışması gerekmektedir. Yirmi işçiden az işçi çalıştıran işyerlerinde işçilerin tamamı işten çıkarılsa bile olay toplu işten çıkarılma olarak değerlendirilememektedir. Toplu işçi çıkarmadan bahsedebilmek için gerekecek diğer koşullar aşağıda açıklanmaktadır.

Toplu işçi çıkarma, 4857 sayılı İş Kanunun 29. maddesinde düzenlenmiştir. Bir iş yerinde toplu işçi çıkarmadan söz edilebilmesi için işyerinde en az 20 işçinin çalıştırılıyor olması gerekmektedir. En az 20 işçinin çalıştığı işyerinde yapılan işten çıkarmaların toplu işçi çıkarması sayılması için ise;

• 20 ile 100 işçi arasında işçi çalıştırılan işyerinde en az 10 işçinin,
• 101 ile 300 işçi arasında işçi çalıştırılan işyerinde en az %10 oranında işçinin,
• 301 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerinde en az 30 işçinin iş akdine 4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesi uyarınca son verilmesi gerekmektedir.

A. Süre

Bu fesihlerin 1 aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde gerçekleşmesi yeterlidir. Belirtmek gerekir ki söz konusu 1 aylık süre takvim esasına göre hesaplanmamakta; işten ilk çıkışın gerçekleştiği tarihle son çıkışın yapıldığı tarih arasındaki döneme göre hesaplanmaktadır.

B. Bildirim Yükümlülüğü

Toplu işçi çıkarma durumunda işverenin bildirim yükümlülüğü bulunmaktadır. İşveren, mutlaka dayanması gereken çıkarma sebeplerinden birini en az 30 gün önceden bir yazı ile

• İşyeri sendika temsilcilerine,
• (Kanunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirim yapılması hükmü yer almışsa da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlükleri kapatılarak, Taşra Teşkilatı olarak Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri kurulduğundan) Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirmelidir.

İşverenin yapacağı bu bildirimde yer alması gereken hususlar;

• İşçi çıkarmanın sebepleri,
• Toplu işçi çıkarmadan etkilenecek işçi sayısı ve grupları
• İşe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleşeceğine ilişkin bilgilerdir.

İşverenin bildirimde mutlaka belirtmesi gereken toplu işçi çıkarma sebepleri ise aşağıdaki gibidir;

1. Ekonomik Nedenler; Ülkedeki genel ya da sektörsel durum veya krizler.

2. Teknolojik Nedenler; İşyerindeki teknolojik yenilikler ve bu yeniliğin getirdiği sermaye yoğun teknolojinin kullanılmaya başlanması.

3. Yapısal Nedenler; İşyerinde yapılan işin yapısının daha az işçi çalıştırılan bir iş şeklinde değiştirilmesi.

4. İşyerinin Gereği; İşyerinin fiziki olarak küçülmesi.

5. İşin Gereği; İşyerinde yapılan işin çeşit ya da miktar olarak daraltılması.

İşverenin bu bildirimden sonra sendika temsilcileri ile görüşme zorunluluğu bulunmaktadır. İşyeri sendika temsilcisi ile yapılacak görüşmelerin 30 gün içinde tamamlanması gerekmektedir bu sebeple işyeri sendika temsilcilerinin bildirimden sonra kısa bir süre içinde toplantıya çağrılması yararlı olacaktır. İşyeri sendika temsilcileri ile yapılacak görüşmelerde toplu işçi çıkarmanın önlenmesi, çıkarılacak işçi sayısının azaltılması, çıkarmanın işçiler açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi konuları ele alınacaktır. Görüşmelerin sonunda, görüşmelerin yapıldığına dair bir belge düzenlenmelidir.

C. Fesih Tarihinin Tespiti

Fesih bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirmesinden 30 gün sonra hüküm doğurur. Maddedeki "hüküm doğurur" ifadesi, fesih bildiriminde bulunulmuş olsa dahi, aradan 30 gün geçmeden iş sözleşmesinin sona ermeyeceğini açıkça ortaya koymaktadır.

Fesihler, fesih bildirimden 30 gün sonra hüküm doğuracağı için, bildirim süreleri de bu tarihten; bir başka deyişle 30. günün sonundan itibaren işlemeye başlar. O halde İşveren, 30 günün sonunda bildirim önellerine ilişkin ücreti peşin ödeyerek sözleşmeleri sona erdirebileceği sonucuna varılmaktadır. İşveren, 30 günlük süre dolmadan peşin ödeme yoluna gitse dahi fesih 30 günün sonunda hüküm ve sonuç doğuracaktır.

D. Toplu İşçi Çıkarma Kapsamında Değerlendirilmeyen Fesihler

Toplu işçi çıkarma, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanununun 17. Maddesi uyarınca feshedilmesi durumunda söz konu olacaktır.

Buna göre;

• Kanununun 10. Maddesinde yer alan nitelikleri yönünden en çok 30 iş günü süren süreksiz işlerde istihdam edilen işçiler,
• Kanunun 15. Maddesine göre deneme süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin deneme süresi içerisinde iş sözleşmelerinin feshedilmesi suretiyle işten çıkarılanlar,
• Kanunun 25. Maddesi gereğince işverenin derhal fesih hakkını kullanarak işten çıkarttığı işçiler,
• Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçiler (işten çıkarılma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa),
• İş sözleşmesi tarafların anlaşması ile feshedilen işçiler,
• İş sözleşmesi işçi tarafından feshedilen işçiler, toplu işçi çıkarmadaki sayıya dahil edilmeyecektir.

E. Fesih Sonrası İşlemler

İşveren toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümleri, İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21. hükümlerinin uygulanmasını engellemek amacıyla kullanırsa işçiler, iş güvencesine ilişkin bu maddelere dayanarak işveren aleyhine dava açabilir.

İşveren, toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren 6 ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak istediği takdirde nitelikleri uygun olanları tercihen işe çağırmalıdır. Bu durumda bir şekil şartı öngörülmemiş olmakla birlikte çağrının yazılı olarak yapılması, ispat külfeti açısından daha uygun olacaktır.

F. Sonuç

Sonuç olarak, İşverenin işyerinde en az 20 işçi çalıştırıyor olması durumunda İş Kanunu’nda belirtilen sayıda işçinin belirli süre aralığında çıkarılması durumunda Toplu İşçi Çıkarmadan söz edilmekte ve İşverenin Toplu İşçi Çıkarmaya ilişkin işlemleri yerine getirmesi gerekmektedir.

Av. İdil Öztürk
26.01.2016