Yabancı Şirketler Açısından Şube ve İrtibat Bürosu Arasındaki Farklar

Nov 03, 2015

Türk pazarında aktif rol oynamak isteyen yabancı sermayeli bir şirket Türkiye’de öncelikle şube mi irtibat bürosu mu açmalıdır sorusuna yanıt verebilmek adına şube ve irtibat bürolarının hukuki nitelikleri aşağıda irdelenmiştir.

I. Şubeler

1. Tanımı ve Unsurları

Ticari işletmelerin farklı coğrafi alanlarda faaliyet gösterebilmek için açtıkları çeşitli birimlerin başında şubeler gelmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) tanımlanmamasına karşılık, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun (“5174 sayılı Kanun”) 9/2 maddesinde şube için aşağıdaki tanım yapılmıştır;

“Bir merkeze bağlı olduğu halde ister merkezin bulunduğu odanın, ister başka odanın çalışma alanı içinde olan, müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunan ve/veya muhasebesi merkezde tutulduğu ve müstakil sermayesi bulunmadığı halde kendi başına sınai faaliyet ve ticari muamele yapan yerler ve satış mağazaları”

Dolayısıyla şubenin başlıca unsurları; iç ilişkide bağımlılık, dış ilişkilerde bağımsızlık ve yer ve yönetim ayrılığı olarak gösterilebilir. Şube, merkezden aldığı yetkiye istinaden merkezin uğraşı alanına giren konularda faaliyet gösterir. Bununla birlikte, şube kendi başına ticari işlem yapar. (Poroy, Yasaman, Ticari İşletme Hukuku, Vedat Kitapçılık, 14. Bası, İstanbul, 2012, s. 49.)

2. Sicile Tescil Süreci

TTK m. 40/3 uyarınca, “Merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur.” Merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmelerin Türkiye’deki şubeleri ise, kendi ülke kanunlarının ticaret unvanına ilişkin hükümleri saklı kalmak şartıyla, yerli ticari işletmeler gibi tescil olunur. Bu şubeler için yerleşim yeri Türkiye’de bulunan tam yetkili bir ticari mümessil atanır.

5174 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca şubelerin, merkezden ayrı olarak bulundukları yerdeki ticaret ve sanayi odalarına kaydolmaları gerekmektedir.

3. Unvan Kullanma Zorunluluğu

TTK’nın 48. maddesine göre, “Her şube, kendi merkezinin ticaret unvanını, şube olduğunu belirterek kullanmak zorundadır.” Merkezi Türkiye’de bulunmayan işletmelerin Türkiye’deki şubelerinin unvanında ise, merkezin olduğu yer ile şube yerinin ve şube olduğunun gösterilmesi zorunludur.

4. Yetkili Mahkeme

Şubelerin üçüncü şahıslarla yaptıkları işlemlerden doğan hak ve borçlar merkez işletmeye ait olmasına rağmen, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 14/1 uyarınca, şubenin işlemlerinden doğan ihtilaflarda, davanın merkezin bulunduğu yer mahkemesinde açılması mümkün olduğu gibi, şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de açılması mümkündür.

II. İrtibat Büroları

İrtibat büroları, Türkiye’de temsil ve ağırlama, Türkiye’deki tedarikçilerin kalite ve standart açısından kontrolü, denetimi ve tedarikçi temini, teknik destek, haberleşme ve bilgi aktarımı, bölgesel yönetim merkezi gibi görevleri yürüten, ana şirkete bağlı temsilcilikler olarak tanımlanabilir. Resmi dayanaklarını 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’ndan almaktadır. Kanun’un 5. maddesine dayanılarak hazırlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 8. maddesinde ise, irtibat bürolarının faaliyet alanları belirlenir. Ekonomi Bakanlığı, irtibat bürolarına ilk başvurularda, azami 3 yıl süre ile beyan edilen faaliyet kapsamında izin vermeye ve bu izinlerin süresini uzatmaya yetkilidir.

Türkiye’de yerleşik olmayan ticari işletmeler, Türkiye’de şube açabilecekleri gibi, irtibat bürosu da açabilirler. Ancak irtibat büroları, şubelerin aksine ticari faaliyette bulunmadığından personele yapılan ücret ödemeleri ve ofis için yapılan giderler, yurt dışındaki ana şirket tarafından karşılanır ve döviz cinsinden Türkiye’ye gönderilir.

Sonuç

İrtibat büroları, ticari faaliyette bulunmamaları sebebi ile, kurumlar vergisi ve katma vergisi bakımından vergi mükellefi sayılmamaları, asgari bir kayıt düzeni gerektirmeleri ve kuruluş ve kapanışlarının sermaye şirketlerine göre daha basit süreçler içermesi gibi nedenlerle Türkiye’de pazara giriş yapmayı düşünen veya Türkiye’de sınırlı faaliyetlerle yer almak isteyen yabancı yatırımcılar için cazip bir alternatif oluşturmuştur. Öte yandan, Türkiye’de açılan irtibat bürolarının ticari faaliyette bulunmak istemeleri halinde şirket veya şube kuruluş prosedürleri yerine getirilmek kaydıyla şirket veya şubeye dönüştürülmeleri mümkündür.


Av. Esin Erenses
Ekim 2015, İstanbul