Gönüllü Geri Çağırma Faaliyetleri

Jul 18, 2017

Üreticinin/dağıtıcının geri çağırma faaliyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği (“Yönetmelik”) kapsamında düzeltici bir faaliyettir. Yönetmelik’in amacı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda bulunan sanayi ürünlerinin piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin usul ve esaslarını belirlemektir. Bu kapsamda Yönetmelik’te, Bakanlık sorumluluk alanında bulunan teknik mevzuat kapsamına giren sanayi ürünleri ile tüketiciye sunulmayan ve teknik mevzuatı bulunmayan sanayi ürünlerinin piyasa gözetimi ve denetimine ilişkin usul ve esasları, uygunsuzluk halinde alınacak önlemleri ve uygulanacak yaptırımları, denetim personelinin eğitimi, sınavı, görev, yetki ve yükümlülükleri ile üretici ve dağıtıcıların yükümlülüklerini düzenlemektedir.

Bu çerçevede;

* Teknik düzenlemesine uygun olmayan

* Teknik düzenlemeye uygunsuzluk varsa güvensizlik şüphesi taşıyan

* Teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiş olsa bile güvensizlik şüphesi olan

ürünler ile ilgili olmak üzere üretici/ithalatçı Yönetmelik’in 22. maddesinin 2. fıkrasına göre gönüllü düzeltme faaliyetinde bulunabilir.

Madde 22/2 : Üreticiler, kullanıcılarda olan ve piyasada bulunan insan sağlığını, can ve mal güvenliğini tehdit eden güvensiz ürünlerini Bakanlığın müdahalesine gerek kalmadan gönüllü olarak geri çağırma ve toplatma yaparak düzeltici faaliyette bulunabilir. Ancak, üretici piyasada gerçekleştirdiği her türlü düzeltme ve toplama faaliyetine dair tüm bilgi ve belgeleri Bakanlığa iletmekle yükümlüdür. Gönüllü düzeltme faaliyeti kapsamında uygunsuzluğu giderilen ürünler, Bakanlık değerlendirmesine sunulmadan piyasaya arz edilemez ve hizmete sunulamaz.

Güvensiz ürünlere ilişkin geri çağırma faaliyeti ile ilgili olarak üretici piyasada gerçekleştirdiği her türlü düzeltme ve toplama faaliyetine dair tüm bilgi ve belgeleri Bakanlık’a iletmekle yükümlüdür. Gönüllü düzeltme faaliyeti kapsamında uygunsuzluğu giderilen ürünler, Bakanlık değerlendirmesine sunulmadan piyasaya arz edilemez ve hizmete sunulamaz. Yönetmeliğin 10. maddesinde ise risk altındaki kişilerin bilgilendirilmesi hususu düzenlenmiş olup burada idare tarafından yapılan piyasaya arz yasağı, toplatma ve bertaraf kararlarının uygulanmasının ve risk altındaki kişilerin bilgilendirilmesinin sağlanması amacı ile üretici/dağıtıcıya düşen yükümlülükler düzenlenmiştir. İdare, güvenli olmayan ürünler için karar verir iken orantılılık ilkesini dikkate almaktadır.

“Madde 10/6: Güvensiz ürünlere ilişkin verilen piyasaya arz yasağı, toplatma ve bertaraf kararlarının uygulanmasının ve risk altındaki kişilerin bilgilendirilmesi ve kararların uygulanmasının sağlanması amacıyla;

a) Üretici; unvanını, ürününü tanıtan marka, model, cins veya diğer ayırt edici özellikleri ve mümkün olan durumlarda ürünün fotoğrafını, alınan önlemi, önlemi gerektiren sorunun açık ve anlaşılır tarifini, ürünün taşıdığı riskle ilgili bilgileri, riskten sakınmak veya sorunu gidermek için önerilen yöntemleri ve ürünün iade edileceği yerleri veya üründeki sorunun giderilmesini teminen gönderilebileceği adresleri içeren ilan metninin; ulusal düzeyde yayın yapan iki televizyon kanalında 07.00-22.00 saatleri arasında 20 saniyeden az 60 saniyeden fazla olmamak üzere yazılı ve sesli şekilde ikişer gün yayınlanmasını ve ulusal düzeyde dağıtımı yapılan iki gazetede, sayfanın dörtte birinde, Basın İlan Kurumu aracılığıyla bir gün ilan edilmesini kararın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren on gün içinde sağlar.

b) Risk altındaki kişilerin belirli bir yerleşim yerinde olması ve yerel yayın yapan gazete ile televizyon kanalları vasıtasıyla bilgilendirilmesinin mümkün olduğu durumlarda, (a) bendine göre yapılacak yayın ve ilan yerel basın ve yayın organları yoluyla yapılır. Risk altındaki kişilerin tamamına ulaşılabilen durumlarda ise bu kişiler doğrudan bilgilendirilir.

c) İl müdürlüğü duyurunun yukarıdaki esaslara uygun ve risk altındaki kişilerin haberdar edilmesini sağlayacak şekilde yayınlanıp yayınlanmadığını denetler ve eksiklik tespit edilmesi halinde duyurunun tekrarını sağlar.”

Bu düzenlemeden hareketle, gönüllü olarak yapılan bu faaliyette, müşterilerin yani risk altındaki kişilerin tespit edilmesi ve bu kişilere bildirim yapılması gerekmektedir. Gönüllü düzeltme faaliyetine ilişkin Bilim ve Teknoloji Bakanlığı'nın yayınladığı 06.02.2013 tarihli ve 2013/14 sayılı Genelge'nin Piyasa Gözetimi Denetimi Faaliyetlerine İlişkin Genel Esaslar başlıklı II. maddesinin 16. bendine göre geri çağırma faaliyetinde bulunan firmaların bu faaliyette bulunmak istedikleri ürünün marka, model, şasi numarası (mutlaka olması gereken) ve miktarı ile kullanıcılarına ilişkin bilgileri faaliyete başlandığında bildirilmesi gerekmektedir.

Geri çağırma faaliyeti ve düzeltme işlemleri sonucunda üründe nasıl bir iş veya işlem yapıldığının (ürünü nasıl güvenli hale getirdiğini), düzeltme yapılan ürün sayısının, yapılan iş veya işlemleri kanıtlayacak bilgi ve belgelerin de il müdürlüğüne sunulması gerekmektedir.

Geri Çağırma Faaliyeti’nin Tüketici Haklarına Etkisi

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da (“Kanun”) yer alan ayıplı mal tanımı unsurları içinde “teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan” hususu yer almaktadır. Yine Kanun’un 19. maddesine göre tüketiciye sunulan mal ve hizmetler; ilgili bakanlıklar tarafından Resmi Gazetede yayımlanarak mecburi uygulamaya konulan standartlar dahil olmak üzere uyulması zorunlu olan teknik düzenlemeye uygun olmalıdır.

Bu bağlamda, gönüllü geri çağırma faaliyetine sebep olan husus, Kanun kapsamında ayıplı mal’ın varlığına işaret etmektedir. Söz konusu ayıp ile ilgili geri çağırma faaliyetine başlanması, Üretici/dağıtıcının Yönetmelik kapsamında idari yaptırıma maruz kalıp kalmaması ile ilgili olarak idare ile üretici/dağıtıcı arasındaki durumu etkileyen bir konudur. Tüketicinin Kanun’dan doğan haklarını engelleyen bir husus değildir. Bu sebeple, geri çağırılan araçlar ile ilgili tüketicilerin ayıplı maldan doğan seçimlik haklarını kullanması riski bulunmaktadır; gönüllü geri çağırma faaliyetine girişilmiş olmasının, tüketicilerin bu durum karşısında tüketici olmasından doğan haklarını kullanmasına mani olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.

Sonuç olarak yukarıda anlatılanlar ışığında gönüllü geri çağırma faaliyetlerinde; bu faaliyette ilgili mercilere gerekli bildirimin yapılması gerekir. Faaliyetin tamamlanması için satılan ve/veya satılmayan tüm ürünlerin eksiklerinin giderildiğini tevsik eden belgelerin Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’na sunulması gerekmektedir. Ayrıca gerek Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gerekse de diğer kanunlarda gönüllü geri çağırma faaliyetinde tüketicilerin ürünün hatalı satışa sunulmasından dolayı seçimlik haklarını kullanamayacağına dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle gönüllü faaliyetlerde tüketicinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile belirlenen haklarını kullanabilecektir.