İcra İflas Kanunu Hükümlerine Göre İntifa Hakkı ve Hisse Haczi İle Satış Usulü

Dec 30, 2024

2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 94. Maddesi ile takip borçlusunun intifa hakkının, miras payının ya da iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesinin haczedilebileceği hüküm altına alınmıştır:

“Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi, yerleşim yerleri bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. “

İcra İflas Kanunu’nun 94. Maddesi ile intifa hakkı ile hisselerin haczi hüküm altına alınırken Madde 121 ile hem intifa hakkının hem de iştirak halinde mülkiyet hisselerinin paraya çevrilme usulü belirlenmiştir. Öncelikle bu hak ve payların haczine değinilecektir.

  1. İntifa Hakkının Haczi

Takip borçlusunun TMK Madde 794 ve devamı maddelerinde sayıldığı şekilde sahip olduğu intifa hakkının haczi mümkündür. Fakat belirtmek gerekir ki, ücretlerde olduğu gibi intifa hakkının da ancak kısmen haczi caizdir.[1] Sözleşme ile devri yasaklanmamış veya somut olay nezdinde hakkın yalnızca hak sahibince kullanılması söz konusu değil ise devredilebilen bir intifa hakkı, haciz de edilebilecektir.  Böylece haczedilen bir intifa hakkının varlığı halinde icra müdürlüğü tarafından haciz üçüncü kişilere bildirilmelidir. Burada üçüncü kişi; intifa hakkı tanınan şeyin çıplak mülkiyetine sahip olan kişidir.

Haciz ile intifa hakkının kullanımı, diğer bir anlatımla intifa hakkının borçluya sağladığı fayda, intifa hakkına konu şeyin hasılatı, kâr payı, semereleri ve muaccel kiraları haczedilir.

  1. Hisse (Pay) Haczi

Madde 94’te belirtilen hisse ile anlatılmak istenen borçlunun sahibi olduğu şirket hissesi, iştirak halindeki elbirliği mülkiyet hissesidir. Şirket payının haczine geçilmeden önce uygulamadan sık sık yer bulan pay haczi, elbirliği mülkiyeti hissesi haczi olarak şahıs borçluların miras payının haczidir. Kısaca değinmek gerekir ise; henüz taksimi yapılmamış miras payının haczi ve satışı; alacaklının icra müdürlüğüne başvurarak İcra İflas Kanunun Madde 121’e göre “Ortaklığın Giderilmesi” davası ikame etmek üzere yetki belgesi temin etmesi ile mümkün olabilmektedir.

Bu yetki belgesi ile haczedilen ve miras ile borçluya geçen fakat elbirliği ile mülkiyet halinde bulunan şey üzerindeki hisselerin belirlenmesi ve mahkeme kararı ile belirlenmiş ve borçluya ait payın satışı ile alacağın ödenmesi şeklindedir. Diğer yandan ortaklığın giderilmemesi halinde ise haciz diğer hissedarlara bildirilir ve muaccel olan semerelerin icra müdürlüğüne verilmesi, borçlunun muvafakatini gerektiren tüm tasarruflar için icra dairesinin muvafakatinin alınması gerektiği bildirilir. Bu bildirime rağmen semerlerin borçluya verilmesi halinde paydaşlar icra dairesine mükerrer ödeme yapmak durumunda kalacaklardır.

Şirket hissesinin haczinde bahsolunan şirketler kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerdir. Adi şirket hissesi, elbirliği mülkiyeti hissesi olduğundan, ortağın alacaklıları ancak ortağın tasfiye payını haczettirebilir. 2 [2]Bir diğer önem arz eden husus ise borçlunun anonim şirketteki payının durumuna ilişkindir. Şirket payının bir hisse senedine bağlanmış olması veya bağlanmamış olması halinde ise haczin usulü değişkenlik göstermektedir. Hisse senedine bağlanmış pay için hisse senedinin haczinde taşınız haczine ilişkin hükümler kıyasen uygulanmaktadır. Hisse senedine bağlanmamış, çıplak payın haczi için icra müdürlüğü anonim şirkete bir ihbarname göndererek çıplak payın haczedildiğini pay defterine işlenmesini, ileride hisse senedi çıkarılması halinde bu senedin borçluya verilmeyip icra müdürlüğüne ödenmesini, çıplak pay ile ilgili tüm hususların haciz itibariyle icra müdürlüğüne tebliğ edilmesi ve borçlunun muvafakatini gerektiren tüm müşterek tasarruflar için icra müdürlüğünün muvafakatinin alınmasını bildirecektir.[3] Çıplak pay haczi İİK. MD 89 hükümlerine göre de haczedilebilecektir.

Paylı mülkiyetin haczinde ise, haczedilen şey taşınmaz ise haciz ilgili tapu müdürlüğüne bildirimde bulunulur ve taşınmaz üzerine şerh işlenir. Taşınır üzerindeki payın haczinde ise, haciz işleminin diğer malikleri zarara uğratmaması gerektiğinden yine haciz işleminin paydaşlara bildirilmesi esastır. Burada ise önem arz eden husus, taşınır mülkiyetinin devri için tüm paydaşların muvafakatinin aranıyor olması halinde borçlunun da muvafakati ile satışı yapılan taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklının zarara uğraması tehlikesinin doğmasıdır. Bu sebeple haczedilen taşınırın muhafazası ile alacaklı korunabilecek ise de taşınırın zilyetliğinin kimde olduğu önem arz eden bir husustur.

  1. İntifa Hakkı ve Hisse Satışı

Yukarıda incelenen borçluya ait hak ve payların haczedilmesi ile satışı halinde ise İcra İflas Kanunu’nun 121. Maddesinde usullerin izlenmesi gerekmektedir.  Kanunda satış usulü belirlenen mal ve alacaklar haricinde kalan veya özel bir usul belirlenmemiş olan hakların paraya çevrilmesinde 121. Madde esas alınır.

İcra İflas Kanunun Madde 121 - Paraya çevirmenin diğer tarzı. İştirak halinde mülkiyet hisseleri:

 “Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarki maddelerde gösterilmeyen başka nevi malların satılması lazımgelirse icra memuru satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar. İcra mahkemesi, yerleşim yerleri malüm olan alakadarları davet ve gelenlerini dinledikten sonra açık artırma yaptırabileceği gibi satış için bir memur da tayin edebilir yahut iktiza eden diğer bir tedbiri alabilir.”

Madde 94’e göre haczedilen hak ve payın satışının istenmesi süresinin de, kanun maddesi değişikliği öncesinde altı ay olan haczedilen taşınırın satışının istenme süresinin taşınmazlarda olduğu gibi bir yıla çıkarılması ile, bir sene olması gerektiği kanaatindeyiz.

3.1- İntifa Hakkının Paraya Çevrilmesi

Haczedilen intifa hakkı veya satışının talebi halinde icra müdürlüğü satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesine sorar. İcra mahkemesi bu halde İcra İflas Kanunu Madde 121/2 gereği 3 şekilde karar verebilecektir:

  1. İntifa hakkının açık artırma ile satılmasına karar verebilecektir.
  2. Satış için bir memur tayin edip satışı bu memura yaptırabilecektir.
  3. Gerekli gördüğü diğer tedbirlere başvurabilecektir.

İntifa hakkının satışında uygulamada en sık karşılaşılan sorun intifa hakkının ayni bir hak olması ve aksine bir sözleşme bulunmaması halinde devredilmezliğidir. Bu hukuki sorun, icra hukuk mahkemesinin intifa hakkına ilişkin tedbir kararı vermesidir. Bu tedbir kararı, intifa hakkının getirdiği semerelerin icra dairesine verilmesi, taşınmazın kullanımına ilişkin ise bilirkişi yardımı ile rayiç kira belirlenerek borç bitinceye kadar kira bedeli olarak borçlu tarafından icra dairesine ödeme yapılmasın karar verilmesi şeklinde olabilecektir.[4] Kanaatimizce, intifa hakkının satışına karar verilmesindense tedbir kararı ile semerelerin alacaklıya ödenmesi hakkaniyete daha uygundur.

3.2-Hisselerin Paraya Çevrilmesi:

Yukarıda açıkladığımız üzere pay haczi dendiğinde; miras payı, şirket payı, iştirak halinde olunan bir şey üzerindeki pay gibi çok sayıda paydan bahsedilmektedir. Miras payının satışının uygulamada nasıl vuku bulduğu anlatılmıştır. Bu kısımda şirket payının haciz ve satışı talebinin şirket türüne göre farklılık gösterdiği hususu incelenecektir.

Borçlunun anonim şirketteki payının haczinde izlenecek usul, şirket payının çıplak olup olmadığına göre değişkenlik gösterse de haczedilen payın satışında taşınır satışına ilişkin hükümler kıyasen uygulanır.[5]

 İİK Madde 121’e göre satışı yapılabilecek şirket hisseleri, komandit, kollektif, limited şirket ve kooperatif paylarıdır. Fakat yine bu şirket paylarının satışında da İİK Madde 121 hükümleri yanı sıra her bir şirket türü için Türk Ticaret Kanunu, kooperatifler içinse Kooperatifler Kanunu’ndaki özel hükümlere de aykırılık teşkil edilmemesi gerekir.

4. Değerlendirme ve Sonuç:

İcra İflas Kanunu Madde 94 uyarınca, alacağına kavuşmak isteyen alacaklı borçlunun intifa hakkına, miras payına, elbirliği ve/veya paylı mülkiyet halindeki taşınır/taşınmazına haciz işleyebilecektir. Fakat bu hacizler ile alacaklı üçüncü kişilerin mülkiyet ve tasarruf haklarını zedelememelidir. Örneğin intifa hakkının devri veya satışı halinde, borçluya intifa hakkı tanıyan üçüncü kişinin mülkiyet hakkının zedelenmesi, paylı mülkiyet halindeki taşınırın muhafazası halinde zilyediliği elinde bulunduran üçüncü kişinin mülkiyet hakkının zedelenmesi söz konusu olacaktır. Her somut durum özelinde alacaklının alacağı ile borçlu ve üçüncü kişinin uğrayacağı zarar gözetilerek satış işlemlerinin tesisi gerekmektedir.

Özay Hukuk Bürosu
Av. Zeynep Ece Şişman

 

 

[1] Kuru, İcra ve iflas Hukuk 1. Cilt, Adalet Yayınevi, Yayın tarihi: Nisan 2013, sf. 447

[2] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1085 E., 2018/11995 K.

[3] Kuru, İcra ve iflas Hukuk 1. Cilt, Adalet Yayınevi, Yayın tarihi: Nisan 2013, sf. 449

[4] Ertaş & Uyar, İntifa Hakkının Haczi Ve Paraya Çevrilmesi”nin (İik.121) Uygulamada Yarattığı Sorunlar

[5] Kuru, İcra ve iflas Hukuk 1. Cilt, Adalet Yayınevi, Yayın tarihi: Nisan 2013, sf. 636