İş Hukukunda Fazla Çalışma

Dec 23, 2015

4857 sayılı İş Kanunu (“Kanun”) ve 06.04.2004 tarih ve 25425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nde düzenlenen fazla çalışma işçi ve işverenler arasında iş hukuku kapsamında en fazla uyuşmazlık yaşanan konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle işçilerin fazla mesai ücreti alacaklarını alamadıklarından bahisle iş sözleşmelerini feshetmeleri ve buna dayanarak alacak davaları açmaları sık karşılaşılan bir durumdur. Bunun en büyük nedeni, işverenlerin işçilerini Kanun da belirlenen sürelerin üstünde çalıştırmaları ve fazla çalışma ücretlerini tam olarak ödememeleridir. Özellikle fazla çalışma alacağı talepli iş davalarında, ücret bordroları ve tanık beyanları uyuşmazlığın çözümünde büyük rol oynamaktadır.

1. SERBEST ZAMAN KULLANDIRMA

Belirtmek gerekir ki, kanun koyucu çalışma süresini haftada en fazla 45 saat olarak belirlemiştir. Ancak; yine kanun koyucu sözleşmenin taraflarının anlaşması ile haftalık normal çalışma süresinin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceğini ifade etmiştir. Ayrıca, kanunun 63. maddesi uyarınca, iki aylık dönemlerle ortalama çalışma süresinin haftalık 45 saat olarak gerçekleşmesi şartıyla, bazı haftalarda çalışma süresi 45 saati aşsa dahi, bu çalışma fazla çalışma olarak kabul edilmez. İşçi kendisi isterse fazla çalıştığı saatler karşılığında ücretinde herhangi bir kesinti yapılmaksızın izin kullanabilir. (http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=5665) İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay içinde, çalışma saatleri içinde ve ücretinde hiçbir kesinti olmadan kullanabilir. İşçi fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat on beş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. Belirtmek gerekir ki; işçi, fazla çalışmalar karşılığında serbest zaman kullanmak istiyorsa, fazla çalışma ücretinin işveren tarafından tahakkuk ettirilmesinden önce işverene başvuruda bulunması gereklidir.

2. İŞÇİNİN ONAYI

İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nin 9. maddesine göre; “Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz.” Ayrıca, “Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay her yılbaşında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır.” Yönetmelik maddesinde de anlaşılacağı üzere bir işçinin fazla çalışma yapacağını önceden bilmesi esastır. Ancak olağanüstü durumlarda bu kural uygulanmamaktadır. Belirtmek gerekir ki; kural olarak fazla çalışmaya onay vermiş işçi bakımından fazla çalışma borcu doğmuş olur. Bu nedenle fazla çalışmayı reddeden işçi, iş görme borcuna kusurlu aykırılıkta bulunmuş olur. Bu durumda işverenin 4857 sayılı İş K. md.25/2/h fıkrasına göre haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedebileceği açıktır. Fazla çalışmaya onay vermemiş isçi bakımından bir borç doğmayacağından buna rağmen fazla çalışmaya zorlanması, İş Kanunu md.22 anlamında çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak değerlendirilmeli ve bu madde hükümlerine göre sonuca varılmalıdır. (Prof. Dr. Hamdi Mollamahmutoğlu, İş Hukuku, Turhan Kitapevi, sf. 890)

Nitekim Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2010/2551 E. 2010/4290 K. sayılı ve 22.02.2010 tarihli kararında da belirttiği üzere; “. Yapılacak araştırma sonunda fazla mesai yapılması konusunda davacının onayı alınmış ise fazla mesai kalmadığı için iş sözleşmesinin feshi geçerli nedene dayandığı kabul edilmeli ve davanın reddine karar verilmelidir. Aksi halde ise fesih geçerli nedene dayanmadığından, davanın kabulü gerekir.’’

3. FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ HESABI

Fazla çalışma ücreti, normal saat ücretinin zamlı ödenmesinden ibaret olduğundan çıplak ücrettir. Giydirilmiş ücrete göre fazla çalışma ücreti hesaplanmaz. Çıplak ücretin de brütü değil neti göz önüne alınarak hesaplanmak zorundadır. (Prof. Dr. Hamdi Mollamahmutoğlu, İş Hukuku, Turhan Kitapevi, s. 893-894 )Fazla çalışma ücreti de diğer ücretler alacakları gibi 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Fazla çalışma yapıldığı tarihten itibaren beş yıllık zamanaşımı söz konusu olur. (Doç. Dr. Cevdet İlhan Günay, Türk İş Hukukunda Fazla Saatlerle Çalışma Ücreti, Seçkin Yayıncılık, sf.143)

Sonuç olarak; iş hukukunda fazla çalışma hususu işçi ile işveren arasında sık sık uyuşmazlık oluşturan bir konudur. İşçiyi koruma ilkesi geçerli olan ülkemizde işverenlerin bu konuda fazla problem yaşamaması için; çalıştırdığı işçiye kanunla belirlenen sınırlar kapsamında fazla çalışma yaptırması ve bunun sonunda oluşacak fazla çalışma ücreti alacağını tam olarak ödemelidir. Unutulmaması gereken önemli bir husus da fazla çalışma ücretlerinin işçilerin bordrolarına yansıtılmasıdır. Tam olarak ödenmeyen ve bordrolara yansıtılmayan fazla çalışma ücreti alacakları işverenlerin uyuşmazlığın yargı aşamasında aleyhine bir durum oluşturmakta ve işçiler tanık beyanlarıyla fazla mesai yaptıklarını ispatlayabilmektedir.


Av. Emre Mağat
23.12.2015